Gordion Düğümü

Gordion Düğümü

Kategoriler: Anadolu Efsaneleri, Efsaneler & Hikayeler, Mitolojik Efsaneler Yazan: efsaneciYorum yaz

Herşeyden önce “Gordion” kim ve bu “Gordion Düğümü” efsanesi nerede geçiyor?

“Gordion” ya da diğer yazılışı ile “Gordiyon”, tarihte yer almış olan Frigya’nın (Phrygia) başkentidir. Şu an bu höyüğün kalıntıları Ankara Polatlı’nın 30 km kadar yakınlarında yer almaktadır.

Araştırmalar Gordion’da varolan yaşatının Frig devri öncesine dayandığı gösteriyor. Fakat höyükte yapılan araştırmaların hiçbirinde “Gordion” adını belirten bir kanıt bulunmıyor. Bu duruma rağmen bu höyüğün adının “Gordion” olarak tanımlanması doğru olarak kabul ediliyor. Şehrin adının “Gordion” adını almasının da kral Gordios’tan geldiğini düşünülüyor. İşin ilginç kısmı, o döneme ait belgelerde de bu kraldan hiç bahsedilmiyor. Fakat Gordion’daki yerleşimin, Friglerin bu bölgeye gelişinden öncede varolduğunu gösteriyor. Bu nedenle belgelerde yer almayan “Gordios” adlı bir kralın varolma durumuda mümkün hale geliyor. Frig zamanında yapılan höyüğün altında daha önceki bir çağa ait başka bir höyükte yer alıyor. Eski çağlardan Frig zamanına kadar olan yerleşmelere ait toplam ok sekiz adet tabaka bulunuyor. Bu tabakaların bronz çağından başlayıp Hitit zamanına kadar uzandığı düşünülüyor.

Friglerin bu bölgeye zamanında Trakya ya da Balkanlardan geldiği düşünülse de bu durum sadece kazılarda Makedonyalılarınkine benzeyen çömlek işleri bulunmasından ileri geliyor. Ayrıca Gordion Kral Yolu üzerinde yer aldığı için önemli bir ticaret ve konaklama yeri olmuş ve MÖ 333 yılında Pers İmparatorluğuna geçmiştir. MÖ 200 yılında ise terk edilmiş ve harabe haline dönüşmüştür. İşte “Gordion Düğümü” hikayesinin tam olarak burada geçtiği düşünülüyor..

Gelelim Efsaneye…

Frigler yeni bir lider arayışına girmiştir ve ortaya çıkan bir kahin, şehre öküz arabası ile ilk giriş yapan kişiyi kral ilan etmelerini söyler. Bunun üzerine Gordios adlı yoksul bir köylü kağnısı ile kente giriş yapar ve ardından Gordios kral ilan edilir. (Bu efsanede adı geçen Kral Gordios aynı zamanda Midas’ın da babası oluyor) Krallığının ilanından sonra Gordios, öküz arabasını Friglerin tanrısı olan Sabazios’a adak olarak sunar. (Sabazios Yunanlılar tarafından Zeus olarak adlandırılıyor) Kral arabasını tapınağa bağlarken kızılcık dallarından yapılmış özel bir düğüm atar. Sonrasında ise bu düğüm halk tarafından “Gordion Düğümü” olarak adlandırılır ve “Düğümü çözecek kişinin tüm Asya’nın hakimi olacağı” söylentisi ile ünlenmeye başlar.

Büyük İskender seferi sırasında M.Ö. 334 yılında Gordion’a ulaşır ve burada anlatılan “Gordion Düğümü” ile karşılaşır. Düğümü çözmeye çalışır ama bir türlü başaramaz. Sonrasında sabrı tükenip kılıcını çekip düğümü keser. Efsane haline gelmiş olan Gordion Düğümü bu şekilde çözülür ve sonrasında Büyük İskender seferlerine devam eder. Anadolu, Mezopotamya, Kuzey Afrika, Pers ve Hindistan’a uzanan büyük bir alanı fetheder. Fakat 32 yaşında uzun bir eğlencenin ardından hastalanır ve on gün sonra M.Ö. 323 yılında Babil’de (Irak) ölür.

Bu zamansız ölüm o dönemin bilgelerince, Büyük İskender’in Gordion düğümünü çözmek yerine sabırsız davranmasının cezası olarak yorumlanmıştır.